desim'in kayıp kızları buluşturdu

Dersim katliamının ardından ailelerinden koparılan kız çocuklarının izini süren Yazar-Yönetmen Nezahat Gündoğan’ın ‘İki Tutam Saç- Dersim’in Kayıp Kızları’ belgeselinin galası yapıldı. Galada bir konuşma yapan Yönetmen Gündoğan, „bir daha bu hikaye yaşanmasın diye“ belgeseli çektiğini ifade etti. Kendisi de Dersimli olan, kayıp kızların ve o süreçte yaşananların öyküleri ile büyüyen Nezahat Gündoğan, 1938 yılının Dersim’inde yaşanan olayları bir başka yönü ile belgeselleştirdi. O süreçte sistematik olarak kız çocuklarının ailelerinden koparıldığını tespit eden Gündoğan, yine böyle birbirinden uzaklaştırılmış kuzenlerin ayrılık hatırası olarak yıllardır sakladıkları bir tutam saçın ardına düştü ve şu anda yaşları 80 ve üstü yaşlarda iki kadının hikayesine ulaştı.

Yönetmen Gündoğan’ın 1938’de Dersim yaşanan katliamın ardından ailelerinden alınarak sürgüne gönderilen kadınların hikayesini konu alan belgesel film ‘İki Tutam Saç- Dersim’in Kayıp Kızları’ belgeselinin galası İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı. Gala’ya katledilen Ermeni gazeteci Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, yazar Kayuş Çalıkman, gazeteciler Ali Bayramoğlu, Nazım Alpman, TESEV’den Dilek Kurban, sanatçılar Ferhat Tunç, Cemil Koçgün, Aydın Öztürk, Aynur Doğan, Mazlum Çimen, Sırrı Süreyya Önder, Şevval Sam, Nilüfer Akbal, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve Ergenekon sanıklarından eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan katıldı. Gala’nın kokteyline gelen İstanbul Valisi Muammer Güler filmi izlemeye katılmadı.

‘Bu ülkede bir kendiniz olmanıza izin verilmez’

Filmin gösteriminden önce kısa bir konuşma yapan Yönetmen Sırrı Süreyya Önder, „Bu ülkede her şey olabilirsiniz ama bir kendiniz olmazsınız, buna izin verilmez“ diyerek asimilasyon ve inkar politikalarını eleştirdi. Çok önemli konu ve çok önemli bir çalışma yapıldığını dile getiren Önder, destek olmaktan gurur duyduğu bir proje olduğunu ve emeği geçenlere teşekkür etti. Önder’in ardından kısa bir konuşma yapan Yönetmen Gündoğan, belgeselin çekiliş hikayesini kısaca anlatarak başladığı konuşmasında, cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’dan doğuya giden kara vagonların dönüşte içinde kız çocuklarını doldurduğunu ve bu çocuklardan bazılarının da Dersimli olduğunu söyledi. „Sizlerin şu anda o kara vagon içine binmeye davet ediyorum“ diyen Gündoğan, bir daha böyle hikayelerin yaşanmaması için bu belgeseli yapmak istediğin belirterek, destek olanlara teşekkür etti.

Ardından gösterimi yapılan belgeselde 37-38 Dersim katliamı sırasında kaybolan bu günlerde 80’li yaşlarını süren Huriye ve Fatma Hanımların askerler tarafından alınışları, travmaları, suskunlukları ve ailelerine kavuşma öyküsünü anlatıyor. Filmde evlatlık verilen kızlarla yapılan röportajların yanı sıra, şimdiye kadar gün yüzüne çıkmayan pek çok gerçek, belge ve fotoğraf da yer alıyor. Müziklerini Mikail Aslan’ın yaptığı, metinlerini Sema Kaygusuz ve Sırrı Süreyya Önder’in yazdığı belgeselde seslendirmeyi oyuncu Jülide Kural yaparken, Şevval Sam da kendi bestesiyle yer aldı.